Hayat kesinlikle cinsiyet ayrımı yapıyor, öyleki, kadın ve erkek ancak birbirine en uzak 2 gezegen kadar yakın olabilir…

Erkekleri konuşturmak maharet ister, kadınları ise susturmak! Erkekler kadınlar hakkında muhhabet eder, kadınlarsa diğer kadınlar hakkında! Erkek önce düşünür, bakar erteler, bidaha düşünür, kadın ise önce yapar sonra düşünür! Erkek sonuç odaklıdır, kadınsa detayı sever, kadına göre mutluluk detaylarda gizlidir. Kadın kocasına “ne zamandır başbaşa bi yemeğe gidemedik” der, erkekse karısını alır güzel bi kebapçıya götürür! Erkek ne yaptığını hiçbizaman hatırlamaz, kadınsa asla unutmaz! Olaylar saniyesi tarihi oluş şekli olurken giydiği kıyafetin rengi vs..Şeklinde aklındadır! Kadının hayırı belki, belkisi evet, sana bağlı, bilmiyorum, beni seviyosan, sende istiyosan vs…dir. Erkek içinse evet evet, hayırsa hayırdır! erkekte beynin sol yarımküresi kadınınkinden daha gelişmiş olduğundan analitik zeka, hesaplamalar, planlama ve sistemler konusunda daha başarılıdır, reel bakabilir. kadında ise beynin sağ yarımküresi erkekten daha gelişmiştir. duyguları iyi analiz edebilir, veya yönetebilir. 10 ayrı paralel evrende oluşan duyguya göre yaşayabilirler. yani kocası için “sevgili eş” çocuğu için “şefkatli kadın”, işyerinde çalışırken ” didaktik müdür” olabilirler. birçok sistemi aynı anda yürütebilir! Kadın romantiktir, erkekse erotik!

Bu liste sonsuza kadar uzatılabilir. Önemli olan ilişkilerde evliliklerde bu farkların farkında olmak, farklılığı kabul etmek, ve her iki cinsinde birer puzzle parçası gibi birbirine tabiri caizse “cuk oturduğunu”, birbirini tamamladığını bilmektir!